Sosyal ağlar :

PRATİK BİLGİLER

» Amortisman Sınırı
» Vergiden Müstesna Yemek Bedeli
» Emlak Vergisi Oranları
» Fatura Düzenleme Sınırı
» Değer Artış Kazançları İstisna Tutarları
» Kıdem Tazminatı Tavanı
» Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel
» Yıllık Ücretli İzinler

MUHASEBE STANDARTLARI

Ülke içinde kullanılan muhasebe standartlarını uluslararası standartlarla bütünleştirebilmek için 1995 yılından bu yana 43 uluslararası muhasebe standardı Türkiye’ye ...

T.C. RESMİ GAZETE

   DUYURULAR

Yeni Şirket Kuracaklar,Sermaye Arttıracak Olanlar Dikkat

 Nakit Sermaye Artıracaklar, Yeni Şirket Kuracaklar  1 Temmuz 2015’i Bekleyin! Nakit Konulan veya Nakit Artırılan Sermaye Üzerinden Hesaplanacak Faizlerin % 50’sinin Vergi Matrahından İndirilmesini Öngören Düzenleme Bu Tarihten İtibaren Yürürlüğe Girecek 

Her şey 2014 yılı Eylül ayı ortalarında Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan’ın, “Şirketlerin kredi ağırlıklı değil, sermaye ağırlıklı bilanço yapısına sahip olmasıyla alakalı yeni bir çalışma başlattıklarına”  ilişkin açıklaması ile başladı.  Bu açıklama, finans kuruluşları başta olmak üzere, şirketler ile diğer kişi ve kuruluşlarda büyük beklentilere neden oldu.   

Ülkemizdeki şirketler sermayeden ziyade kısa vadeli kredi ağırlıklı bir bilançoya sahiptirler. Bu durum ise, şirketlerin çalışma sermayelerinin yetersizliğini, kısa vadeli nakit ihtiyaçlarını gideremediklerini, şirket sahip/ortaklarının geri alamama korkusu veya örtülü sermaye/transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı  sorgulamasıyla karşılaşmamak için ellerindeki nakitlerini şirketlere sermaye olarak koymak yerine, başka alanlarda değerlendirdiklerini göstermektedir. Banka kredilerine ilişkin faizlerin  doğrudan gider olarak vergi matrahından düşülebilme imkanı da, özellikle gider yaratma konusunda sorun yaşayan firmaları, bankadan kredi kullanmaya itmiş/itmektedir.  

Şirketlerin kredi ağırlıklı bilanço yapısından sermaye ağırlıklı bilanço yapısına geçebilmeleri için; nakit sermaye konulmasını teşvik edecek, ortaklar açısından ise nakit sermayenin alternatif maliyetini karşılayacak bir düzenleme yapılması gerekiyordu. 2014 yılı Eylül ayında başlayan bu çalışmalar nihayet  07.04.2015 tarih ve 29319 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6637 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile hayata geçirilmiştir.  Muhasebedr.com

Aşağıda ayrıntıları açıklanacak olan bu düzenleme ile finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri hariç olmak üzere sermaye şirketlerinin nakit sermaye ödemelerine faiz indirimi getirilerek, sermaye şirketlerinin nakit sermaye artırımları teşvik edilmiştir. 

1) Yapılan Düzenleme  

Sermaye şirketlerinin nakit sermaye ödemelerine faiz indirimi müessesesi 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10. maddesinin birinci fıkrasına 6637 sayılı Kanunla eklenen (ı) bendi ile düzenlenmiştir. Yapılan bu düzenleme 1 Temmuz 2015 tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir. Söz konusu bent hükmü aynen aşağıdadır: 

“ı) Finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri hariç olmak üzere sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan “Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı” dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50’si. 

Bu indirimden, sermaye artırımına ilişkin kararın veya ilk kuruluş aşamasında ana sözleşmenin tescil edildiği hesap döneminden itibaren başlamak üzere izleyen her bir dönem için ayrı ayrı yararlanılır. Sonraki dönemlerde sermaye azaltımı yapılması hâlinde azaltılan sermaye tutarı indirim hesaplamasında dikkate alınmaz. 

Bu bent hükümlerine göre hesaplanacak indirim tutarı, nakdi sermayenin ödendiği ay kesri tam ay sayılmak suretiyle hesap döneminin kalan ay süresi kadar hesaplanır. Matrahın yetersiz olması nedeniyle ilgili dönemde indirim konusu yapılamayan tutarlar, sonraki hesap dönemlerine devreder. Bu bendin uygulanmasında sermaye şirketlerine nakit dışındaki varlık devirlerinden kaynaklananlar dâhil olmak üzere, sermaye şirketlerinin birleşme, devir ve bölünme işlemlerine taraf olmalarından veya bilançoda yer alan öz sermaye kalemlerinin sermayeye eklenmesinden kaynaklanan ya da ortaklar veya bu Kanunun 12 nci maddesi kapsamında ortaklarla ilişkili olan kişilerce kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye artırımları, indirim hesaplamasında dikkate alınmaz. 

Bu bentte yer alan oranı, şirketlerin aktif büyüklükleri, ortaklarının hukuki niteliği, çalışan personel sayıları ve yıllık net satış hasılatlarına göre veya sermayenin kullanıldığı yatırımdan elde edilen gelirlerin kurumun esas faaliyeti kapsamında olmayan faiz, kâr payı, kira, lisans ücreti, menkul kıymet satış geliri gibi pasif nitelikli gelirlerden oluşmasına göre ya da sermayenin kullanıldığı yatırımların teşvik belgeli olup olmadığına veyahut makine ve teçhizat veya arsa ve arazi yatırımları için sermayenin kullanıldığı alanlar itibarıyla ya da bölgeler, sektörler ve iş kolları itibarıyla ayrı ayrı sıfıra kadar indirmeye veya %100’e kadar artırmaya; halka açık sermaye şirketleri için halka açıklık oranına göre %150‘ye kadar farklı uygulatmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.” 

2) Yapılan Düzenlemenin Değerlendirilmesi:  

a) Faiz İndirimi Uygulamasından Hangi Şirketler Yararlanacak? 

Faiz indirimi uygulamasından; finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüslerihariç olmak üzere sermaye şirketleri yararlanacaktır. Yani, finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri kapsam dışında bırakılmıştır. 

Türk Ticaret Kanunu’nun 124. maddesinde sermaye şirketleri; anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler olarak sayılmıştır. Ayrıca, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2/1. maddesinde ise, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olan anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler ile benzer nitelikteki yabancı kurumların sermaye şirketi olduğu, bu Kanunun uygulanmasında, Sermaye Piyasası Kurulu’nun düzenleme ve denetimine tâbi fonlar ile bu fonlara benzer yabancı fonların da sermaye şirketi sayılacağı hükme bağlanmıştır. 

b) Uygulama Kapsamına Hangi Sermaye Artırımları Girmektedir? 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi ile getirilen faiz indirimi hesabı kapsamına, 

– Sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ödenmiş veya çıkarılmış sermayelerindeki nakdi artışlar, 

– Yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı girmektedir. 

Yapılan bu düzenlemeyle, yeni kurulan şirketler ve nakit sermaye artıran şirketlerde, sırasıyla nakit konulan veya nakit artırılan sermaye üzerinden, aşağıda belirtilen şekilde hesaplanan faiz tutarının % 50’sinin, kurumlar vergisi matrahından indirimine olanak sağlanmıştır.  Muhasebedr.com

c) Uygulama Kapsamına Hangi Sermaye Artırımları Girmemektedir? 

Sermaye şirketlerine nakit dışındaki varlık devirlerinden kaynaklananlar dâhil olmak üzere, 

– Sermaye şirketlerinin birleşme, devir ve bölünme işlemlerine taraf olmalarından veya 

– Sermaye şirketlerinin bilançoda yer alan öz sermaye kalemlerinin sermayeye eklenmesinden kaynaklanan ya da 

– Ortaklar veya bu Kanunun 12. maddesi kapsamında ortaklarla ilişkili olan kişilerce kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye artırımları, indirim hesaplamasında dikkate alınamayacaktır. 

ç) İndirime Esas Faiz Tutarı Nasıl Hesaplanacak? 

Kapsama giren sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan “Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı” dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50’si, kurumlar vergisi matrahından indirilecek faiz indirimi tutarı olarak hesaplanacaktır. Diğer bir ifadeyle, yeni kurulan şirketler ve nakit sermaye artıran şirketlerde, sırasıyla nakit konulan veya nakit artırılan sermaye üzerinden, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından ilgili yıl için açıklanan bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı dikkate alınarak hesaplanacak tutarın % 50’si kurumlar vergisi matrahından indirilecektir. Her yıl yapılacak indirimin o yılın faiz oranlarına göre yeniden hesaplanması gerekecektir. 

d) İndirim Uygulamasından Hangi Dönemden İtibaren Yararlanılacak? 

Bu indirimden, sermaye artırımına ilişkin kararın veya ilk kuruluş aşamasında ana sözleşmenin tescil edildiği hesap döneminden itibaren başlamak üzere izleyen her bir dönem için ayrı ayrı yararlanılabilecektir. Sonraki dönemlerde sermaye azaltımı yapılması hâlinde azaltılan sermaye tutarı indirim hesaplamasında dikkate alınmayacaktır. Hesaplanacak indirim tutarı, nakdi sermayenin ödendiği ay kesri tam ay sayılmak suretiyle hesap döneminin kalan ay süresi kadar hesaplanacaktır. 

e) İlgili Dönemde İndirilemeyen Tutarlar Sonraki Yıllara Devredilebilecek mi?  

Matrahın yetersiz olması nedeniyle ilgili dönemde indirim konusu yapılamayan tutarlar, sonraki hesap dönemlerine devredecektir. Kanuni düzenlemede herhangi bir hüküm bulunmadığından, matrah yetersizliği halinde sonraki döneme/dönemlere devredecek indirim tutarının enflasyon oranı veya herhangi başka bir katsayıyla endekslenmesi mümkün bulunmamaktadır. 

f) Faiz İndirimi Uygulaması Hangi Tarihten İtibaren Başlayacak? Nakit Sermaye Artırımı ve Şirket Kuruluş İşlemlerini 1 Temmuz 2015 Sonrasına Mı Bırakmak Gerekir? 

6637 sayılı Kanunun 26/a maddesinde, 5520 sayılı Kanunun 10. maddesinin birinci fıkrasına eklenen (ı) bendinin 1 Temmuz 2015 tarihinde yürürlüğe gireceği hükme bağlanmıştır. 

Buna göre, söz konusu düzenleme 1 Temmuz 2015 tarihinde yürürlüğe gireceğinden, bu tarihten itibaren 

– Ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya 

– yeni kurulacak sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı 

indirim hesabında dikkate alınacağı anlaşılmaktadır. 

Bu nedenle, getirilen faiz indirimi uygulamasından yararlanmak isteyen ve sermaye artırma aşamasında olan sermaye şirketlerinin nakit sermaye artırım işlemlerini, yeni kurulacak sermaye şirketlerinin ise kuruluş işlemlerini 1 Temmuz  2015 sonrasına bırakmalarında yarar görmekteyiz. Muhasebedr.com

g) Faiz İndirimi Uygulaması Konusunda Bakanlar Kuruluna Verilen Yetki 

Söz konusu düzenlemede % 50 oranını; şirketlerin aktif büyüklükleri, ortaklarının hukuki niteliği, çalışan personel sayıları ve yıllık net satış hasılatlarına göre veya sermayenin kullanıldığı yatırımdan elde edilen gelirlerin kurumun esas faaliyeti kapsamında olmayan faiz, kâr payı, kira, lisans ücreti, menkul kıymet satış geliri gibi pasif nitelikli gelirlerden oluşmasına göre ya da sermayenin kullanıldığı yatırımların teşvik belgeli olup olmadığına veyahut makine ve teçhizat veya arsa ve arazi yatırımları için sermayenin kullanıldığı alanlar itibarıyla ya da bölgeler, sektörler ve iş kolları itibarıyla ayrı ayrı sıfıra kadar indirmeye veya %100’e kadar artırmaya; halka açık sermaye şirketleri için halka açıklık oranına göre %150’ye kadar farklı uygulatmaya Bakanlar Kurulu yetkili kılınmıştır. 

ğ) Faiz İndirimi Uygulamasının Usul ve Esasları Maliye Bakanlığı’nca Henüz Belirlenmemiştir

Söz konusu düzenlemenin usul ve esasları Maliye Bakanlığı tarafından henüz belirlenmemiştir. İndirim uygulamasının detaylarının bir an evvel belirlenmesinde fayda bulunmaktadır.